Kara ve hava kuvvetleri mensubu subaylar ile sivil havacılıkta görev yapan pilotlarda kişinin rütbesi omuzlarda taşınan apoletlerle ifade edilir. Bu durum kışlık ve yazlık üniformalarda değişmez. Rütbe her zaman omuzlarda taşınır. Deniz kuvvetleri mensuplarında ve sivil denizcilikte görev yapan gemiadamlarında da bu durum benzerlik taşır ama bir farkla. Yazlık üniformada diğer üniformalarda olduğu gibi rütbeler omuzlarda taşınırken kışlık üniformada kollarda yer alan sırmalarla kişinin sahip olduğu rütbe ifade edilir. Peki bu fark neden var?
Denizin keşkesi, belkisi, bakalımı yoktur. Hoşgörüsü suyun kaldırma gücü kadardır, daha fazlasını kabul etmez. Şakası yoktur. Bu şartlar altında bazı kararlar vermek gerekir.
Eskiden gemiler kış aylarında fırtınaya girdiklerinde çok ağır yaralar alabiliyordı. Bu durumda geminin üst rütbeli kişilerinin oturup bir karar alması gerekiyordu ancak aldıkları karar tüm gemi mürettebatını etkileyecekti. Bu sebeple bir karara varmak oldukça güçtü. Bu yüzden geminin tüm zabitleri ya da personeli bir araya gelerek fikirlerini özgürce sunardı fakat kişilerin rütbelerinin düşük olması baskı altında kalarak gerçek düşüncelerini söylemelerine engel olabilirdi. Bu sebeple tüm zabitler kollarını arkalarında bağlayarak toplantıyı sürdürürdü. Böylelikle zabitler ya da tüm mürettebat fikirlerini daha kolay bir şekilde dile getirebilirdi.
hayatımda duyduğum en gereksiz ve saçma şeyler sıralamasında ilk 3’e oynar.
Denizcilik kültürdür. adettir. Günümüzde saçma gelse de eskiden yaşanan bu olaylar denizcilik örfü haline gelmiştir.